Kocaeli Tabip Odası

İNFLUENZA (GRİP) AŞISI İLE İLGİLİ KOCAELİ TABİP ODASI OLARAK SORUYORUZ!

title

*Dünya Sağlık Örgütü tarafından 6 ay üstü herkese yapılması önerilen grip aşısından kaç adet temin edilmiştir?

*Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan risk değerlendirmesinin bilimsel dayanağı nedir?

*Bu risk değerlendirilmesi neden şeffaf olarak açıklanmamaktadır?

*Kronik hastalığı olan her birey hekimler tarafından riskli kabul edilmesine rağmen neden aşılanmamaktadır?

*65 yaş üstü vatandaşlarımız Covid-19 için yüksek riskli kabul edilip uzun süre zorunlu izolasyonda tutulmalarına karşın grip aşılamasında neden öncelikli risk grubu olarak tanımlanmamıştır

*Aşının yetersiz temini hastalarla sağlık çalışanlarını karşı karşıya getirecek ve sağlıkta şiddeti arttırmayacak mıdır?

*Covid-19 salgınında en yüksek ölüm oranı hekim ve sağlık çalışanlarında olmasına karşın sağlık çalışanları neden risk grubuna konmamaktadır?

Sonuç olarak toplumun ve yüksek risk grubunda olan sağlık çalışanlarının ivedilikle aşılanmasını talep ediyoruz.

Basına ve Kamuoyuna saygı ile duyururuz.

 

Kocaeli Tabip Odası

23.10.2020

 

Türk Tabipleri Birliği İnfluenza Aşısı Değerlendirmesi ektedir.

 

Bilindiği üzere ülkemizde ve dünyada, 2019 yılının Aralık ayından beri, toplum sağlığı açısından çok daha zor bir dönemden geçmekteyiz. Covid-19 pandemisi yakıcı etkisini giderek artırmaktadır. Tıp literatürünün en büyük korku olarak ifade ettiği “Covıd-19 + İnfluenza = Kusursuz Fırtına” olasılığı ne yazık ki giderek artmaktadır. Konunun ciddiyeti nedeniyle bu yıl, Dünya Sağlık Örgütü, 6 ay üzerindeki herkese influenza aşısını önerdiğini ilan etti.  İnfluenza ve Covid-19 birlikteliğinin bu korkutucu etkisini önlemek için birçok ülke de influenza aşısı stoklarını tamamlayacaklarını ilan etmiştir, etmektedir.  

Türk Tabipleri Birliği olarak Sağlık Bakanlığı’nı birçok defa, influenza mevsiminin yaklaşmakta olduğu ve yeterli aşı stoku için gerekli hazırlıkları yapması gerektiği yönünde uyardık.  En son Sayın Sağlık Bakanı’na 7 Ağustos 2020 tarihinde gönderdiğimiz mektubumuzda “…her yıl Eylül ile başlayan ve Ekim-Mart ayları, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye için de influenza (grip) vakalarının arttığı bir dönem olup, bu yıl farklı olarak COVID-19 pandemisi ile influenza aynı zaman diliminde bir arada görülecektir.  Dolayısıyla tanı, tedavi, aşı, kişisel koruyucu malzeme kullanımı, surveyans ve sağlık hizmetlerinin organizasyonu başlıklarına ilişkin sağlık otoritesince yürütülecek kapsamlı hazırlıklara gereksinim vardır.”, “…İnfluenza aşısı çok yaygın yapılmalı ve kamusal bir sorumlulukla ücretsiz temini üstlenilmelidir.”, “…Aşı sadece risk grubuna değil, endike olduğu 6 ay üzeri herkes için önerilmelidir.”,  “…Yeterli aşı stoku erken olarak sağlanıp, aşının mümkün olan en erken dönemde yapılması sağlanmalıdır.” şeklinde uyarmıştık.

Aylar öncesinden yaptığımız tüm bu uyarılara rağmen maalesef sorumlu erk tarafından gerekenlerin yerine getirilmediğini; kaç doz aşının temin edildiğinin bile halka şeffaflıkla açıklanamadığını üzülerek görmekteyiz. Sayın Sağlık Bakanı’na sormak isteriz: Kaç doz aşı temin ettiniz ve DSÖ kriterlerine göre yaşı 6 ay üzeri olan her birey aşılanabilecek mi? Bir diğer önemli soru da şudur: Neden Türkiye kendi aşısını üretememektedir?

Sağlık Bakanlığı’nın koruyucu sağlık hizmetlerindeki yetersizliği, Covid-19 salgınında olduğu gibi influenza salgınına karşı hazırlıkta da ne yazık ki açıkça görülmektedir. Sağlık Bakanlığı pandemiyle mücadelede toplumu/sağlık çalışanlarını yeterli ve düzenli bilgilendirmemekte; yeterli ve ihtiyacı karşılayacak organizasyonu yapamamaktadır. Son günlerde aile hekimleri için influenza aşısı yapılacak kişilerin belirlenmesinde, bilimsel alt yapıdan uzak-anlaşılmaz, puanlama sisteminin getirilmesi de bu yetersizliğin bir diğer yansımasıdır. Bu puanlama sisteminde diyabet hastaları, kronik kalp-akciğer hastaları, bağışıklık sistemini etkileyen ilaç kullanan hastalar için dahi “İnfluenza açısından 1.öncelikli yüksek risk grubunda değilsiniz” ibaresi çıkmıştır.  Koruyucu sağlık hizmetleri her yurttaşın hakkıdır ve aşı bunun vazgeçilmezlerindendir. Bilimsel olarak anlaşılamaz bu puanlama sistemi, hekimlerin toplumla karşı karşıya getirilmesinden ve sağlıkta yeni bir şiddet dalgasının körüklenmesinden başka bir şeye yaramayacaktır.

Şu uyarılarımızın altını bir kez daha çiziyoruz:

  • Dünya Sağlık Örgütü’nün söylemiyle “riski olsun olmasın yaşı 6 ay üzerinde olan   her yurttaşımıza aşı” temin edilmelidir.
  • Aşı işlemleri toplum sağlığını korumanın önemli adımlarındandır ve bir yaşam hakkıdır.  Herkese gecikmeksizin ücretsiz influenza aşısının sağlanması devletin görevidir.
  • En önemli risk grubu olan sağlık çalışanlarının tümüne, ivedilikle influenza aşısı yapılmalıdır.

Sağlık Bakanlığı’nı acilen “bir kez daha”, Türk Tabipleri Birliği’nin de içinde olduğu sağlık emek örgütleri ve toplumla birlikte salgına karşı mücadeleyi şeffaflık içinde yürütmeye çağırıyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi

 

 

 

 

Yukarı